1.11.14

Cemil Kavukçu Okumaya Başlamak

Merhabalar!
Hafta sonu gezdiğim bir kitapçıda Cemil Kavukçu’nun "Üstü Kalsın" isimli kitabın kapağına hayran kaldım. Almaya elim gider gitmez de "evde Kavukçu’nun bir kitabı vardı sanki?" düşüncesiyle kendi kütüphanemde aldığım soluğu. Can Yayınları’nın 2008 baskısıyla "Angelacoma’nın Duvarları" bana göz kırpmıştı rafların arasından. Arkasını okur okumaz da, doğru kitapla Kavukçu okumaya başladığıma emin oldum. 

"Kâğıt ya da tavla oynamadığım, sinemaya gitmediğim, yapacak hiçbir şey bulamadığım gecelerde, tek başıma pencere kenarındaki bir masada oturup çayımı yudumlarken, ilçenin en geniş ama o saatlerde ıssızlaşmış caddesine, solgun ışıklarına bakarken buraya ait olmadığımı, harcandığımı, kendimi kandırdığımı, hiçbir zaman ressam olamayacağımı, benim için yaşamın başka yerlerde olduğunu düşünürdüm. Güçlü olduğumu sandığım anda bile güçsüzdüm. Yapabileceğim bir şey yoktu. Bir filmin hem oyuncusu hem de izleyicisi gibiydim."

Kendime..çünkü bu benim hikayem.. diyerek başlıyor kitabımız. Kavukçu çocukluk ve gençlik yıllarını anlatırken bizi 70'li yıllara götürüyor.  Sobalı evlere, dolup taşan Niyazi’nin sinemasına, kahvehanelere, panayırlara uğratıyor okuru. Resim sevgisini anlatıyor, Angelacoma’nın duvarlarına sıkışıp kalmışlığı, duvarların kendisini nasıl sardığını dile getiriyor Kavukçu.

Ben çok beğendim. Okurken geçmişe duyduğum özlemle yüzümde güzel tebessümler bıraktı Cemil Kavukçu. Birçok öykü kitabının olduğunu biliyordum, okuduğum bu kitaptan sonra zaman Cemil Kavukçu okuma zamanıdır benim için. Aşağıda alıntıladığım bazı cümleler var. Ben çok sevdim, umarım sizde okuyup seversiniz.

"Mutluluğun bendeki en belirgin tanımı da, yaşarken farkında olmadığım, geçmişte kalmış bazı anları yeniden yaşıyormuşçasına canlandırmak için duyduğum istektir. Bütün buluşmaların ortak noktası ise sonbahardır. Biten bir hüznü değil, her türlü yaratıcılığa açık bir kışa hazırlıktır bu."

"O anın bir daha yakalanmamak üzere kaçıp gittiğini, koşulların o çevrenin değiştiğini bilmeme karşın odun sobasıyla ısınan oda dekoru hariç, kendime benzer ortamlar yarattım, yaratmaya çalıştım, yağmurun sesini dinleyip çizgi romanlar okudum. Ama o eksik hazzı hiçbir zaman yakalayamadım."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder