Uzun zamandır izlemek istediğim, ama bir türlü elimin gitmediği filmleri izlediğim bir hafta oldu. Kısaca izlediklerimi özetledim, içlerinden izledikleriniz var mı, düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
-Juno-
Dir: Jason Reitman
-2007-
16 yaşındaki Juno hamile kalır ve bebeğini doğurup, onu çocuk sahibi olamayan bir çiftte vermek ister. Gazete ilanlarından, çocuğunu büyütecek ideal bir çift aramaya başlar. Bulduğu bir çiftle görüşür ve onları yakından tanımak ister. Aslında çok ciddi ve aynı zamanda üzerinde çok konuşulacak bir konu, ancak bu kadar eğlenceli işlenebilirdi. Juno'nun (Ellen Page) konuşmaları, giyiniş tarzı, müzik hakkındaki bilgisi ve bunu ifade ediş tarzı, dialogları o kadar güzeldi ki, keyifli vakit geçirmek için tam izlenesi bir film olduğunu düşünüyorum.
-Only Lovers Left Alive-
Dir: Jim Jarmusch
-2013-
Bu filmi o kadar çok izlemeye karar verip sonrasında, izlemekten vazgeçtim ki.. Sebebi, karakterlerin vampir olduğunu okuduğumda, beğenmeyeceğimi düşünmem idi. Fakat bu filmdeki vampirlerimiz oldukça farklı. Tilda Swinton ve Tom Hiddleston'un müthiş uyumu, mekanların, edebiyata dair yapılan ince ayrıntıların ve efsane müziklerinin olduğu bir film çıkmış ortaya. Benim tek sıkıntım filmin süresinin gereksiz uzun olması oldu, yer yer boşluklar olduğunu düşünüyorum. İzlemek istemezseniz bile, soundtracklerini mutlaka dinleyin. Tık. Şahsen ben filmi izlediğimden beri her gün müziklerini dinler oldum.
-Moonrise Kingdom-
Dir: Wes Anderson
-2012-
Birbirinden güzel ayrıntılarla bezenmiş, yönetmenin yarattığı dünyasında rengarenk, kaybolunası bir film! İzci bir çocukla, hiç arkadaşı olmayan sorunlu diyebileceğimiz bir kızın birbirlerine aşık olup, kaçmalarını anlatıyor. Masalsı tatta, izledikten sonra insanın kendisini iyi hissettiği bir film Moonrise Kingdom. Film müziklerinin harika olduğunu da belirtmek isterim yine.